Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mevlana'nın Kedisi

  Can Aydoğmuş, yıllardır kendisini takip ettiğim, sanırım tüm kitaplarını da okuduğum bir yazar. “Mevlana’nın Kedisi” de kendisinin ilk romanı. Kasım 2020’de İndigo Yayınları’ndan çıkmış. Kitapta İran’dan göç eden 3 kuşak bir ailenin anneanne (Agatha), anne (Sandra) ve kızları (Mary) arasındaki görüş ayrılıklarını, hayata bakış açılarını, aralarında yaşanan anlam karmaşalarını, kısacası kuşaklar arası çatışmaları görüyoruz. Annesinin baskısından kurtulmak isteyen Mary, kendi kimliğini bulma yolculuğunda, ölen anneannesinin evinde bulduğu bir takım şiir ve yazıları okuyarak, New York’dan Konya’ya uzanan bir yolculuğa çıkıyor. Konya’ya geldiğinde Mevlana’nın öğretilerini Mevlana’nın torunu Esin Çelebi ile yaptığı sohbetlerden öğreniyoruz. Ayrıca da dünyaya Mevlana’nın kedisi Mürteza üzerinden farklı bir şekilde bakıyor ve yorumluyoruz. Kitapta kuşak çatışmalarını, kişinin kendisini bulma yolculuğunu, Mevlana felsefesini hepsini birden içiçe geçmiş halde görebildiğimiz için “Mevlana’nın
En son yayınlar

The Secret Hayatımı Nasıl Değiştirdi

"Gerçek insanlar, gerçek hikayeler." Çok uzun yıllar önce Secret’ın ilk kitabı çıkmıştı. O zamanlar kitap çok popülerdi. Bende hemen almıştım, çok iyi hatırlıyorum. Uygulamıştım sanırım ama beklediğim sonucu almışmıydım emin değilim. Alsaydım sanırım kesin hatırlardım 😊 Geçtiğimiz yıl netflix’te belgeselini, sonrasında da filmini izlemiştim. Filmi izler izlemez, kitapçı da raflarda 2. kitabı görünce hemen aldım. Bu kadar tesadüf olamaz sanırım, evrenin bir işareti olabilir bu dedim içimden… Kitap “The Secret Hayatımı Nasıl Değiştirdi?” adıyla Ekim 2020 tarihinde Artemis Yayınları’ndan çıktı. Kitabın kapağı ilk kitabın kapağını hatırlatıyor, devamı niteliğinde. Kitabı ilk elime aldığımda, öncekinde olduğu gibi, ağırlığı, sayfaları açtığımdaki kuşe kağıdın hissi, kapaktaki kırmızı rengin verdiği aşk, cesaret, güç dengesi ve kapaktaki “S” tuğrası kitabı bana çeken ayrıntılardan bazıları diyebilirim. Kitap da secret vasıtasıyla dileklerini hayatına getiren insanlardan yaşan

Titreşimini Yükselt Hayatın Değişsin

“Eğer evrenin sırlarını bulmak istiyorsan, enerji, frekans ve titreşimi düşün.” demiş Nikola Tesla 2020’yi geride bırakırken anladık ki hayatımızdaki herşeyle yüzleşmemiz, kendi içimize dönmemiz ve kendimize aynadan bakarak içimizdeki gücü farketmemiz gerekiyor. Egodan kurtularak, içimizde sevgi, şefkat ve iyiliğe yer açmalıyız, enerjimizi yüksek tutmalıyız. Ayşe Tolga’da bu kitabında Bize herşeyin enerjiden ibaret olduğunu ve enerjimizi nasıl yükselteceğimizi çok güzel anlatıyor. Gelelim şu enerji meselesine… Evrende herşey canlıdır, bilinçtir. Yapı taşı atomdur. Herşeyin ve herkesin bir enerjisi vardır. Herşey titreşimi aracılığıyla birbirleriyle etkileşim halindedir. Çünkü yaydığımız enerjiler, etrafımızda varolan tüm canlılar tarafından hissedilir. Bu enerji yaşam enerjisidir. Eğer enerjimiz düşükse işlerimiz ters gider, negatif insanlar Bize çekilir, sağlığımız bozulur. Oysaki enerjimiz yüksekse akışta oluruz, iyimser oluruz, işlerimiz yolunda gider, Bize destek olacak insan

Yaşam Sevinci

Yaşam sevinci, sağlıklı yaşamla mümkün… Corona günlerinde sanırım bize en çok fayda sağlayacak olan kitaplardan biri “Yaşam Sevinci”. Çünkü pandemi dönemi Bize sağlığımızın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Bu dönemde bağışıklığımızı nasıl güçlendirebiliriz, beslenmemizde nelere dikkat etmeliyiz?, sağlıklı bir şekilde nasıl mutlu ve uzun bir yaşam sürebiliriz konuları çok daha önem kazandı. İleride hastalanmamak, daha iyi ve uzun yaşam sürebilmek; Bizim nasıl beslendiğimize, kendimize nasıl dikkat ettiğimize bağlı. Bu noktada da doğru gıdalarla beslenmek, hayatımızı bu anlamda disipline etmek önemli. Bunu nasıl gerçekleştireceğimizi de Ümit Aktaş’ın mart ayında Alfa Basım Yayım’dan çıkan “Yaşam Sevinci” kitabında bulabiliriz. Bu kitapta neler var? Genel anlamda sağlığımız için neler önemli, doğru bildiğimiz yanlışlar neler? Hangi ürünleri hangi mevsimde yersek hem tadı daha iyi olur hem de faydası bize daha fazla olur? Mutfağımızda olması gereken d

Shinrin-Yoku

“Doğanın İyileştirici Gücünü Farket!” Hector Garcia ve Francesc Miralles’in kaleme aldığı bu kitap yaşamımızda doğaya yeşile yer açmamız gerektiğini söylüyor. Kitabı elinize aldığınızda kitabın kapağındaki yeşil yapraklar Sizi biranda sanki yeşilliklerin içerisine alıyor ve sarmalıyor. Kapaktaki yazıların yazı stiliyle birlikte sakin ve durgun bir ruh hali kaplıyor içinizi. Biranda yeşil bir dünyada buluyorsunuz kendinizi. Yazarların daha öncesinde yazdıkları “İkigai” ve “İkigai Uygulama Rehberi” kitaplarını da okumuştum. Yazarlar Japon kültürünün içerisine yerleşmiş olan faydalı kavramları, uygulamaları detaylandırarak örnekleriyle aktarıyorlar ve yaşamlarımızda bu uygulamalara yer vermemiz gerektiğini faydalarını gözler önüne seriyorlar. Shinrin-Yoku zihni rahatlatan ve stresi azaltan güçlü bir terapi olarak tanımlanmış kitapta. Shinrin-Yoku’nun sağlığa faydaları bilimsel olarak da kanıtlanmış. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği, stres seviyesini azalttığı, dinginliği sağladı

Basit Yaşam Sanatı

“Hayatın karmaşasından ne kadar yakınsak da, dünyayı değiştirmek kolay değil. Dünya istediğimiz yönde gitmiyorsa, belki de yapmamız gereken kendimizi değiştirmek, basit bir yaşam sürdürmeyi öğrenmektir.” cümlesiyle karşılaşıyoruz kitabın arka kapağında. Hayatımız o kadar çok hızlı akıyor, yaşam o kadar çok hızla değişiyor ve gelişiyor ki buna ayak uydurmak bir o kadar zor ve yorucu oluyor. Tüm bunlar stres, kaygı ve endişeyi de beraberinde getiriyor. Acaba endişeye kapılmadan, koşmadan, yorulmadan, tadını çıkararak ve hayattan zevk alarak yaşamak mümkün mü? Mümkün tabiki de ama nasıl yapacağız? soruları hepimizin de aklında var olan sorulardan bir tanesi eminim ki. Tam da bu noktada Doğan Yayıncılık’tan çıkan bir Zen Budist Rahibinin kitabı yardımımıza koşuyor diyebilirim. Shunmyo Masuno kitabında gerçek mutluluğu bulmak, gereksiz endişelerden kurtulmak için basit yaşamaktan yani zen stili yaşamaktan bahsediyor. Yakındığımız şikayet halinde olduğumuz dünyanın değişmesinin çok k

Yeni Akdeniz Diyeti

Unesco’nun tarihi miras kabul ettiği Yeni Akdeniz Diyeti Türk halkına uygun bu diyetle zayıflamak şimdi çok kolay! Günümüzde bu kadar çok konuşulan, herkesin farklı görüşler belirttiği, tartıştığı, herkese göre değişen bir konu yok sanırım. Beslenme hakikaten de bizi çok meşgul eden, fikir ayrılıkları yaşadığımız, yaşamımızın çok içinde ve parçası olan bir konu. Tabiki de böyle olunca her çıkan yayını okumak, her söylemi dinlemek, kendimize göre yorumlamak uygulamak istiyoruz. Bu açıdan bakıldığında “Yeni Akdeniz Diyeti” çok faydalı olacağına inandığım, kapağında yer alan söylemiyle de çok dikkat çeken bir kitap olmuş diyebilirim. Kitap içindekiler kısmı sonrasında önsöz ile başlıyor. Önsöz kısmında yazarlarımız beslenmenin neden bu kadar önemli olduğunu vurguluyorlar. Yediğimiz gıdaların vücut ve zihin sağlığımızı doğrudan etkilediğini, hastalıkların sebebinin genetik mirastan çok beslenme şeklimize, uykumuza, hareketliliğimize bağlı olduğunu ve kişinin kilo kaybetmesinde sü