Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ermiş, Sörfçü ve Patron

Robin Sharma’ nın kitaplarını okumaya başladıkça kendinizi alamıyorsunuz. Kitaba kendinizi kaptırıyor, bir çırpıda okuyorsunuz. Bu gidişle sanırım tüm kitaplarını okuyacağım J “Ermiş, Sörfçü ve Patron” kitabı, Pegasus yayınlarından Haziran 2012 de basılmış bir kitap. Kitapta kendini arayan bir kişinin hayatında hiç tanımadığı babası ile tesadüfen karşılaşarak tanışması; O’ nun ölümü ve ölümü esnasında ona yaptığı yönlendirmeler ile kişinin kendini bulmasını görüyoruz. Babasının yönlendirmesi ile üç kişi ile görüşüyor ve onların kendisine kattıkları ile hayata bakış açısını değiştiriyor. Gerçekten de kitabı özümseyerek okuduğunuzda bazı şeylerin önemini ve yaşamımızdaki yerini çok daha iyi anlıyor ve farkına varıyoruz. Kitap aslında bizim hayata bakış açımızı değiştiriyor ve hayatımızı daha kolay, daha etkili, daha iyi yaşamamız için bize önerilerde hatırlatmalarda bulunuyor; bize rehberlik ediyor. Şunu anlıyoruz ki önemli olan iç dünyamızdır. İç dünyanız

Yetenek Yönetimi

“Yetenek Yönetimi” İnsan kaynakları alanında son dönemlerde ortaya çıkmış en azından ülkemiz için yeni yeni gündemde olan bir konu. Belki insan kaynaklarının farklı bir yönü belki de insan kaynaklarının yeni adı. Aslında insan kaynakları içerisinde yer alan birçok alt dalı birlikte barındıran bir oluşum. Bu oluşum ile yetenekli kişilerin işe alımından başlayıp, bu kişilerin potansiyellerinin ortaya konması, geliştirilmesi, performanslarının değerlendirilmesi, şirkete bağlılıklarının sağlanması, verimliliklerinin artırılarak firmaya artı sağlanması vb amaçlanmaktadır. Bu alanda en önemli kaynaklardan biri olan “Yetenek Yönetimi” kitabı, Dr. Dinçer Atlı tarafından bu yılın Haziran ayında Crea Yayıncılıktan çıkarılmış. Sayın Atlı kitabında dört bölüme yer vermiş. Birinci bölümde yetenek yönetiminin ortaya çıkmasında etkili olan faktörlerden bahsetmiş. 1980 li yıllardan günümüze hangi oluşumlar neticesinde gelindiğini ortaya koymuş. İkinci bölümde yetenek kavramına ve yetenek kavram

Lüzumlu Adam

“Lüzumlu adam” Mehmet Gündem’ in kaleminden yazılmış, bu yıl Mart ayında Alfa yayınlarından çıkan, İshak Alaton’ un hayatını anlatan bir biyografi. Bu kitapta İshak Alaton’ un okul yıllarına, İsveç’ e gitmesi ve kaynak işçisi olarak çalışmasına, ailesi sebebiyle İstanbul’ a dönüşüne, uzun süre iş arayışlarının olumsuz kalmasına, yurtdışında kazandığı vizyonla kendi işini kurma çabasına, Üzeyir Garih’ le ortaklığa girişine, Alarko Holding’ in doğuşuna ve ilerleyerek bugünlere gelişine tanık oluyoruz. İshak beyin hayatla olan savaşını, azmini, yaşadığı olumsuzlukları, başarısızlık ve bu başarısızlıklardan çıkardığı dersleri ve sürekli öğrenme çabasını görüyoruz. Bunların yanında aile yaşantısı, eşi ve çocuklarıyla olan ilişkisinden de kesitler yer alıyor kitapta. İshak Alaton hayatta başarıların, para kazanmanın yanında saygınlık kazanmanın ve hayatta bir iz bırakmanın daha önemli olduğunu vurguluyor. Lüzumlu Adam’ ın okunması gerekli, herkesin hayatına belli bir nok

Mesnevi Terapi

Birçok yerli-yabancı kişisel gelişim uzmanının, çeşitli yazarların yazılarını/öğretilerini okuyoruz, etkileniyoruz ve hayatımıza uyarlamaya çalışıyoruz, kendimizi geliştiriyoruz. Aslına bakarsak bunların hepsi bize yıllar öncesinde Mevlana tarafından verilmiş. Mevlana’ nın hikayelerini okudukça her birinde birer anlam gizli olduğunu görüyoruz. Bunlar evrensel bize yol gösteren-gösterecek olan öğretiler. Nevzat Tarhan’ da “Mesnevi Terapi” adlı kitabında beş çeşit zekadan bahsediyor. Bunlar IQ dediğimiz mantıksal zeka; düşünce gücümüzü harekete geçirmeye yarayan duygusal zeka; disiplinli olmamızı sağlayan bedensel zeka; ilişki yönetiminde başarılı olmamızı sağlayan sosyal zeka ve bir diğeri de vicdani zeka. Vicdani zekayı kişinin iç sesini dinleyebilmesi, iç ve dış sorumluluklarının farkına varabilmesi olarak tanımlıyor Nevzat Tarhan. Ve Mevlana’ nın hikayelerinden hareketle vicdani zekayı ele alıyor. Kitabının bir diğer bölümünde de yine Mevlana’ nın hikayelerinden alıntılar ya

İnsanın Pin Kodu

Dougles Forbes’ in Kaderin Pin Kodundan sonra okuduğum bir diğer kitabı İnsanın Pin Kodu. Forbes bu kitabında da kişinin doğum tarihinin matematiksel bir ifadesini hesaplamayı ve bu hesabın nasıl yorumlanacağını anlatıyor. Kaderin pin kodunda da olduğu gibi kişinin doğum tarihinden hareket ediyor fakat bu kitabında biraz daha farklı bir yöntem kullanıyor. Yine 9 haneli bir hesap yapıyor. Her haneye birden dokuza kadar bir sayı rasgeliyor. Herbir hanede kişinin yaşamındaki davranışsal özellikleri ile ilgili bir anlam ifade ediyor. Bu rasgelen her sayının bir anlamı var. Hesabınızı yaptığınızda ve bu rakamları belirtilen şekilde okuduğunuzda anlıyorsunuz ki okuduklarınız yazılanlarla çok özdeşleşiyor.

Küçük Mutluluklar Kitabı

Aşkım Kapışmak’ ın okuduğum ikinci kitabı “Küçük Mutluluklar”.. Bu kitabında mutluluk kavramı, mutluluk anlayışımız, bunu etkileyen faktörler üzerinde durulmuş. Akıcı, okuması kolay, bir çırpıda okunup bitecek bir kitap. Çok da güzel olmuş, ellerine sağlık Aşkım Kapışmak’ ın. Bana sorarsanız, mutlu olmak insanın kendi içinde; isteklerin mevcut şartlarla gerçekleşme durumudur aslında. Mutlu olan insanlara baktığımızda; bu insanlar sürekli olumlu olaylarla karşılaşan insanlar değil; iyi ya da kötü ne tür olaylarla karşılaşırlarsa karşılaşsınlar her olayda iyimser bir bakış açısı geliştiren kişiler. Sanırım bu neden benim başıma geldi demek yerine şimdi ne yapabilirim demek gerekir. Mutlu olabilmek için karşı taraftan beklentilerimizi de azaltmak lazım. Beklentisi fazla olan insanlar mutlu olamazlar. Çünkü beklentileri gerçekleşmediğinde kişi hayal kırıklığına uğrar. Bu sebeple anı yaşamak, geçmişe odaklanmamak ama geçmişteki hatalarımızdan da ders almak gerekir. Unutmamalıyız ki

Ferrari' sini Satan Bilge

Robin Sharma’ nın yıllar önce yazdığı ve çok satanlar listesinde yer alan bir kitap “Ferrari’ sini Satan Bilge”.. O dönem okumamıştım. Haftalar öncesinde Murat Göğebakan’ ın bir söylemi dikkatimi çekti. Kendisi birkaç yıl önce lösemi tedavisi görmüştü. Hastalığı sonrasında okuduğu kitaplar içerisinde en çok etkilendiği iki kitaptan bahsetmiş ve bu kitapların hayata bakış açısını değiştirdiğini ve hayatında çok önemli bir yer tuttuğunu yazdı gazeteler. Bahsedilen iki kitaptan biri de “Ferrari’ sini Satan Bilge” idi. Bende Murat Göğebakan ile aynı dönemde lösemi geçirmiş ve çok fazla kişisel gelişim kitabı okumuş bir kişi olarak, kitap bende ilgi uyandırdı. Hemen alıp okumaya başladım. Gerçekten şunu söyleyebilirim: Okuduğum kişisel gelişim kitapları içerisinde en etkili ve en iyi olanlarından biri. Hayatımızda mutluluğu ve huzuru nasıl sağlarız, hangi etkenler bu durumda rol oynuyor, mutluluk ve huzura kavuşma yolunda neler yapmalıyız? İşte bu soruların cevaplarını bize söylüyor R

Bu Vatan İçin Neler Yapmadık ki?

2010 senesiydi sanırım, günlerden cumartesiydi. Hiç unutmam ehliyet sınavına katılmak için dışardaydım. Öğleye doğru eve bir geldik, evde pcler, notbooklar vb yok, çalınmış. Başımıza ilk defa böyle bir şey gelmişti. Ama yapacak bir şey yok tabi. Bir sonraki haftasonu gittik Topkapı’ da ki Vatan Bilgisayar’ a yeni bir netbook almaya. Mağazadan çıkarken bir kitap gözüme ilişti. Vatan Bilgisayar’ ın sahibi Hasan Vatan, firmasının bu günlere nasıl geldiğini kitap haline getirmiş. Kitabın gelirini de firma olarak okul yapımında kullanacaklarmış. Ben de kitabı aldım, okumak şimdiye nasip oldu. Hasan Vatan, Vatan Bilgisayar’ ın şimdiki durumuna gelene dek tüm süreçleri yalın bir dille kaleme almış. Firmanın bugünlere geliş sürecini, pazarlama stratejisini, yönetim anlayışını, insan kaynakları politikalarını vb farklı bölümlerde aktarmış. Kitabını dokuz bölüme ayırmış. Mağazalarında yaşanan ilginç olayları, gerçekleşmemiş projelerine de bu bölümlerde yer vermiş. Hasan Vatan ailede

Akıllı Arzular

Hayatta mutlu olabilmek yaşadığımız mutlulukların değerini bilmek lazım. Mutluluk aslında insanın kendi içinde olan, kendisinin ortaya çıkaracağı bir duygu. Sabah gazetesi yazılarından bildiğim Elvan Demirkan’ da bir kitap çıkardı “Akıllı Arzular” . Bir kerede okunabilecek, öğüt vermeyen, yaşadığını bildiğini aktardığı bir kitap olmuş. Kitabında mutluluk kavramından mutluluğun başarı, kariyer, evlilik, aşk, stres, popülerlik gibi olgularla olan bağını ayrı ayrı ele almış. Yapılan araştırmalar mutluluğun %50 sinin genetik olduğunu, %10 unun dış koşullara bağlı olduğunu geriye kalan %40 ının da kişinin kendisiyle ilgili olduğunu gösteriyormuş. Çok ilginç. %50 lik kesimde yapacak bir şeyimiz yok. Diğer %50 ye bakacağız artık. Statü, popülerlik, başarı, para gibi olgular mutlulukta daha az etkili aslında. Fakat bizler bu tür olgulara daha fazla odaklanıyoruz. Daha fazla kazanırsak ya da daha iyi bir kariyerimiz olursa daha mutlu olacağımızı düşünüyoruz. Aslında hiç de öyle d

Kan Gruplarına Göre Beslenme

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte herkes özellikle de bayanlar zayıflamaya forma girme çabalarına başladı. Tüm bayan dergilerinde de bu konulara ağırlık verilmeye başlandı. Bu ve önümüzdeki ayların en hit konusu diyetler bence. Dukan Diyeti, Karatay Diyeti derken..bu konuda da çeşitli yayınlar çıkıyor. Bunlardan biri de Dr. Peter J. D’Adamo’ nun Kan Grubunuza Göre Beslenme kitabı. Aslında bu tam olarak bir diyet kitabı değil. D’Adamo babasının izinden giden bir uzman. Kitabında ise kan grupları ile beslenme ve hastalıklara yakalanma/savaşma anlamında ilişki olduğundan bahsediyor. Farklı kan gruplarındaki kişilerin farklı beslenmeleri gerektiğini, her alınan besinin her kan grubunu farklı etkilediğini belirtiyor. Her kan grubu için bu besinlerin bilgisini veriyor. Bu şekilde hangi kan grubunda hangi besinler zararlı, faydalı ya da nötr etki yaratıyor öğreniyorsunuz. Bu besin gruplarına dikkat ederek beslenmemiz gerektiğini ama sadece beslenmenin yeterli olmadığını bununla

Hepimiz Birilerinin Eski Sevgilisiyiz

Yine Ankara seyahatimden alınma bir kitap. Tuna Kiremitçi okumazdım, okuyup üslubunu öğrenmek istedim. Herkesin anlayabileceği okunaklı yalın bir dille yazılmış bir deneme. Kadın erkek ilişkileri üzerine yazılmış kısa anekdotlardan oluşuyor. Aslında hepimizin bildiği, farkında olarak ya da olmayarak uyguladığımız ya da belki de hiç farkında olmadığımız içinde bulunduğumuz durumlar; Tuna Kiremitçinin düşünceleri, aktarımları bunlar. Kitaptan çok sevdiğim bir alıntı yapmak istiyorum. Konstantinos Kavafisi’ in “Şehir” şiirinden; Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın Bu şehir arkandan gelecektir. Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın, aynı mahallede kocayacaksın; aynı evlerde kır düşecek saçlarına. Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda. Başka bir şey umma Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte, öyle tükettin demektir bütün yeryüzünde de

Küçük Şeyler 2

Kişisel gelişim denildiğinde ilk akla gelen isimlerden Üstün Dökmen. Küçük Şeyler serisi de okunması gerekli; bu isimde bir TV programı da var kendisinin, bildiğim kadarıyla hala da devam ediyor. Bende Küçük Şeyler serisinin 1. sini atlayıp 2. ye geçenlerdenim J Üstün Dökmen üç bölüm olan bu kitabının birinci bölümünde bizim ne yapmamız gerektiğini bize söyleyen; bizim kendi kapasitemizi göstermemizi engelleyen suflörlerden uzak durmamız gerektiğini; ikinci bölümde ise hedefimize ilerlerken yolda karşımıza çıkan bizi ana yoldan saptıran diğer olay ve konulara yönelmemiz olarak adlandırdığı tulumbacı sendromu konusunda dikkatli davranmamız gerektiğinden bahsetmiş. Üçüncü ve son bölümünde ise mutlu olmamızı ve gelişmemizi engelleyen, bizi olumsuz düşüncelere sürükleyen duygu ve davranışlar bütünü olan psikolojik düğümleri çözmemiz gerektiğini anlatmıştır. Bizlerde bu okuduklarımızdan yaşadıklarımızdan dersler çıkarmalı, yaşantımıza olumlu bakabilmeli, kendimizi sürekli geliştirmeli

Kadınlar Sağdan Erkekler Soldan

Geçenlerde yakın bir arkadaşım aramıştı. Daha önceki konuşmamızda eski sevgilisinin attığı mailden, ne anlama geldiğinden bahsetmiş; konu üzerinde tartışmıştık şu anlama geliyor vs malum bayan sohbetleri. Bu konuşmamızda da bir programda Aşkım Kapışmak ismini duyduğundan; bu kişiye daha önce konuştuğumuz konuyla ilgili mail attığını ve Aşkım Beyinde mailini hemen cevapladığını anlattı. Aşkım Beyin algılaması bizimkinden çok farklıydı. Biz ise arkadaşımın eski sevgilisinin attığı maili çok farklı anlamlandırmıştık. Bakış açılarımız çok farklıydı. Bu konuşmadan birkaç gün sonra maillerime bakarken yeni çıkan kitaplar mailime düşmüş. Baktım Aşkım Kapışmak / Kadınlar sağdan erkekler soldan yeni kitabı çıkmış. Bir Teşvikiye gezmemde de aldım kitabı arkadaşımla, başladım okumaya. Bence herkesin okuması gerekli, kadın-erkek ilişkileri üzerine yazılmış çok temel bir kitap, belki de bir başucu kitabı. Gerçekten de bayanların erkeklerin olaylara bakış açıları, algılamaları, sonuçlan

Melekler Yanımızda

Melekler yanımızda. Uzun süredir yazmıyordum. Arkadaşlarım meleklerden bahsedince, farklı portallarda da melek ifadeleri, melek sembolleri ile karşılaşınca özellikle de yılbaşı süslerinde tabi.. meleklere inanmaya başladım sanırım. Ankara seyahatimde de meleklerle yaşamak kitabı gözüme takıldı aldım, İstanbul’a dönüşte okumaya başladım. Melekler aslında bizim hislerimiz düşüncelerimiz iç sesimiz tanrıdan hissiyatımız.. Kim nasıl nitelendirirse adlandırırsa.. aslında yaşadığımız hissetiğimiz ama ne olduğunu betimleyemediğimiz şeyler.. Evet melekler hep yanımızda. Önemli olan onlara nasıl ulaşacağımız onlardan nasıl yardım isteyeceğimiz.. Beki Rana Erikli de kitabında meleklerden dileklerde bulunmamız gerektiğini, meleklerle nasıl iletişime geçeceğimizi ve bizlere mesajlarından bahsetmiş. Meleklerin bizlerin yanlarımızda olduğunu tüyler, bulutlar, bozuk paralar ve sayılar gibi işaretlerle belli ettiğinden bahsetmiş. Kitabı okuduktan sonra yolda giderken kuş tüyleri görünce hemen